Kitaplarını Kızına Çeyiz Olarak Hediye Eden Gülderen Çetin’in Anlamlı Hikayesi

DaimaKadın.com olarak sürdürdüğümüz “O Kadın” kategorisinde, bildiğiniz gibi, varlığıyla herkese ilham olan kadınların hayatları ve başarı hikayelerine yer veriyoruz.

İşte geçen hafta da, bu kategoride, “Kitap Okumak İçin Koyun Besleyen Bedriye Teyzenin Hayata Bakışınızı Değiştirecek Hikayesi“ni paylaşmıştık… Sonra bizi çok heyecanlandıran bir şey oldu: Gülderen Çetin isimli takipçimiz, böyle bir hikayeyi paylaştığımız için bize teşekkür etti; ardından da kendi hikayesinden bahsetti. Gerek üslubu, gerekse hayat hikayesi öylesine masum, sevgi dolu ve ilham vericiydi ki; bizler de işte bu kadın “O Kadın” diyerek, sizlerle paylaşmak için kendisinden izin istedik. O da sağolsun, bizleri kırmadı. 🙂

Bazı hikayeleri tüm dünya duymaz; bazı başarıları gazeteler yazmaz. Ancak şehirlerin, semtlerin, mahallelerin, küçücük evlerin içinde; birileri kendi başarı hikayesini yazıyor olabilir. İşte Gülderen Çetin de, herkesten habersiz kendi başarı hikayesini yazmış bir kadın.

Gülderen Çetin ismindeki bu tatlı kadın, 52 yaşında ve ailesiyle birlikte Kayseri’de yaşıyor…

Gülderen Hanım, iki çocuk, üç torun sahibi bir ev hanımı. Kendisi ortaokul mezunu, ancak 7 yaşından beri okuma-yazma sevdası, bir an olsun dinmemiş.

“Benim dünyam, üzerinde yazı gördüğüm her şeyi okumaktır.”

Kendisi gerçek bir edebiyat tutkunu… “Bu aşkımdan, konusunu gerçek hikayemden alan ‘Mercan’ isimli kitabımı, eşimin desteğiyle 100 adet çıkarttırabildim…”

Gülderen Hanım’ın kitap sevgisini, hem çocukları hem de eşi sonuna kadar destekliyor. Kendi hayat hikayesinden esinlenerek yazdığı kitabı “Mercan”dan şimdilik sadece 100 adet bastırabilmiş. Kitabı için, bazı yayın evlerinden hala haber bekliyor ve olumlu bir cevap alabilmeyi umuyor. İkinci kitap için ise çalışmaya devam!

“Sonuç ne olursa olsun, asla vazgeçmeyeceğim.”

Gülderen Hanım, yalnızlığını hep kitaplarla paylaşmış. Kitap yazmaya ise oğlunun onu yüreklendirmesi sonucu karar vermiş…

Gülderen Hanım aslen Sivaslı, ancak 23 yaşından sonra eşinin iş durumu nedeniyle Kayseri’ye taşınmış. Oraya ilk taşındığı zamanlarda, sevdiklerinden uzakta olmanın zorluğuyla başa çıkması oldukça zor olmuş. Zamanla elbette çok güzel arkadaşlıklar edinmiş ama yalnızlık çektiği tüm zamanlarda kitaplarına sarılmış.

İşte yine böyle zor bir döneminde karar vermiş kitap yazmaya. Gülderen Hanım, 32 yıl boyunca, büyük aile mensuplarıyla birlikte yaşamış. Ve çok sevdiği, anneden ziyade hayat arkadaşı olarak gördüğü kayınvalidesini kaybettiğinde büyük bir boşluğa düşmüş. Çok üzüntülü bir anında oğlu kalemi tutuşturmuş eline ve “Annem, sen kitap yaz; kendini daha iyi hissedeceksin, her şey düzelecek.” demiş. Böyle başlamış onun kitap yazma macerası…

“Ne zaman bir çıkış yolu arasam, beni bunalımlardan kitap okumak kurtardı. İyi ki kitaplar var. Ben huzuru, üzerine basarak söylüyorum, kitaplarda buldum.”

“Bir zamanlar yokluk, işsizlik, zor hayat şartları, geçim derdi; yapmak istediklerimi, hayallerimi ertelememe sebep oldu.”

“Daha küçükken, imkanlar kısıtlıyken, yerlerde bulduğum tozlu, çamurlu, üzerinde yazı gördüğüm kağıtları temizleyerek büyük bir hevesle okurdum. Bilgiye, öğrenmeye hiç doymadım. Maddi manevi sebeplerden, belki de kaderimin bana çizdiği yol çizgimden, eğitimimi yarım bırakmak zorunda kaldım. Ortaokul mezunuyum.”

Kitap okuma aşığı Gülderen Hanım, böyle anlatıyor duygularını ama eşinin her zaman onu desteklediğini söylemeyi de ihmal etmiyor. O, genç yaşında evlenip çocuk sahibi olduğu için, biraz da onlarla büyümüş aslında. Çocukları kitap okumayı sevsin diye, dersleriyle yakından ilgilenmiş; oyunlarla, şarkılarla yaptırmış ödevlerini. Sadece kendi çocukları da değil, mahallenin çocuklarını da evine de çağırır, ders çalıştırırmış…

“Kendi kütüphanemi kızıma çeyiz olarak verdim. O da okuma sevdasına kapılsın diye.”

“Ben kütüphanemi kızım evlenirken en değerli hazinesi olarak ona çeyiz hediyesi verdim. Valizleri kitaplarla doldurdum, bir hayli zor oldu ulaştırmak ama zevkle yaptım. O da boş vakitlerinde okumaya devam etsin, evladına da kitap sevgisini aşılasın diye.”

Gülderen Hanım’ın bütün cümleleri, saf samimiyet ve sevgiyle dolu. Ve kendisinin de söylediği gibi, onun en büyük şansı, onu destekleyen ailesi…

“Benim en büyük şansım şükürler olsun bu hayatta eşimdir. Bana her konuda imkanları elverdikçe destek oldu. O da benim gibi, sanatın her dalına verilen her emeğe saygı duyar, beni dinler, yazılarımı okur, eksik olan yerleri tamamlamam için elinden geldiğince yardım eder; sağolsun. Kitaplarımın bir çoğunun ismini söylerim, kızım hemen bulur getirir.”

Gülderen Hanım, yazar ve kitap ayrımı yapmadan; imkanı oldukça her türde kitabı okumaya çalışıyor…

“Yazar ve taraf ayrımı yapmam, imkanım el verdiğince hepsinin yazılarını okurum. Okumadan doğruları yanlışları nasıl ayırt edebiliriz. Gerçek hikayelerin yazıldığı kitaplar ilgimi çeker. Ben de kitaplarımı kendi hayat hikayemden ve yıllarca yaşadığım hayat tecrübelerimden esinlenerek yazıyorum. Eşim bazen bana kızar ‘Sen de her kadın gibi neden ayakkabılar, çantalar istemiyorsun?’ Ben her alışverişte kitap reyonuna giderim, bütçeme uygun kitaplar alırım. Alamadığım zaman da onlara dokunur, açar sayfalarına biraz göz gezdiririm.”

Ve kendisi gibi, “öğrenme ve yazma aşkıyla dolu tüm kitap sevdalısı ev hanımlarına” şöyle sesleniyor: “Asla vazgeçmesinler, pes etmesinler!”

Gülderen Hanım, tertemiz ve masumiyet dolu cümlelerine şu mesajıyla devam ediyor:

“Buradan benim gibi fazla sosyal hayatta aktif olmayan; okuma, öğrenme ve yazma aşkıyla dolu tüm kitap sevdalısı ev hanımlarına sesleniyorum: Asla vazgeçmesinler, pes etmesinler!

Hem kendileri, hem yetiştirecek evlatları için sonunda onların başarılarıyla gurur duyacaklarını unutmasınlar. Topluma akıllı, kültürlü kız ve erkek evlatlar yetiştirmenin haklı gururunu yaşasınlar. Yeterince bu konunun üzerine düşülürse, ben inanıyorum ki kendi ayakları üzerinde duran, haksızlıklara boyun eğmeyen, kendine inanan, güvenen akıllı bireyler çoğalacaktır. Kadın cinayetleri, terör, şiddet, taciz, tecavüz gibi can yakıcı, huzur bozucu olayların önüne büyük ölçüde geçilecektir.

Cahil toplumlar yerine; bilgili, kültürlü, dinamik genç nesilleri yetiştirmek de ancak, okuyan, üreten, bilgili annelere düşüyor. Eğitim ilk önce ailede başlar. Bu uğurda emek veren tüm fedakar duyarlı annelere de çok teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.”

Gülderen Hanım’ın sadece bu anlamlı cümleleri ya da hikayesi değil; tatlığı, kibarlığı karşısında da gerçekten dilimiz tutuldu. Kendisi tüm bunlar yetmezmiş gibi, imkansızlıklar yüzünden az sayıda bastırabildiği “Mercan” isimli kitabından bir tane de, bize yolladı. Kitap elimize ulaşır ulaşmaz okuyup, ardından onu da sizlerle paylaşacağız. 🙂

Gülderen Hanım’ın Mercan Kitap isimli bir de Instagram adresi var. Kendisi orada çok tatlı paylaşımlar yapıyor. Takip etmek isteyenler olursa diye, onu da buraya bırakıyoruz: @mercan.kitap

İLGİLİ YAZILAR

7 YORUMLAR

  1. Bir anadolu kadınının saf ve temiz dünyasını, sanata olan tutkusunu ve çabasını yansıtmışsınız. Siz aslında basit ve sıradan bir evhanımının yazma hevesini, okuma tutkusunu yansıtmakla kalmadınız aslında gelecekte adından çokça söz ettirecek olan ve nice kendisi gibi cevherlere önder olacak olan aydın bir insanı da erkenden keşfetmiş oldunuz. Bu ismi yazın bir kenara.. Teşekkürler.

  2. Gülderen ablama sevgi ve selamlar…Bir kitap yürekten gelmişse, ancak o zaman başka yüreklere ulaşabilir. Bir solukta okudum, Kitaplardan daha iyi bir yol arkadaşı bilmiyorum. Mercan da en iyi yol arkadaşlarımdan biri oldu. Yolun bahtın açık olsun güzel insan…

  3. Vayy arkadaş…Arkadaşım sayesinde elime geçen ve soluksuz bir şekilde okuduğum nadir kitaplardan dır Mercan. Arkadaşıma yazarını sorduğumda ise ayrı bir sevinç kaplamıştı içimi. Gülderen Hanım’a kitap okuma ve yazma sevgisinden dolayı tebrik ediyorum. Yolun açık olsun güzel insan….

  4. “O Kadın” benim annem… Müthiş biridir ve müthiş yeteneklere sahip özel bir insan… Düşünün ki okumayı, öğrenmeyi ne kadar seviyorsa bu aşkını yazıya döktü. Kabına sığmayan, içinde dolup taşan, keşfedilmeyi bekleyen daha ne cevherleri var… Ortaokul mezunu olmasına rağmen üniversiteyi bitimemizde büyük emeği olan, ama bize sadece “Adaleti, dürüstlüğü ve yardımseverliği aşılayan” bu koca yürekli kadına sonsuz teşekkürler… ve DaimaKadın.com ailesi desteğiniz bizim için ne kadar önemli bir bilseniz. Size de sonsuz teşekkürler. Sayenizde annem hayallerine kavuşacak, daha yüreğinde kağıtlara dökülmeyi bekleyen ne cümleler var. “Sesimiz” oldunuz, “Cesaretimiz” oldunuz… “O Kadın” yani Annem, sayenizde daha iyi işler başaracak…

  5. Geleceğimizin parlak ve aydınlık olması bilinçli, eğitimli ve her daim kendisini geliştiren kadınlarımızla ve o kadınların yetiştirdiği evlatlarla nesilden nesile aktarılarak bir damlanın oluşturduğu halkalar gibi tüm dünyamızı saracak. Gülderen hanımın kitaplardan kızına yaptığı ceyiz ve nesillere aktarılacak bir kitap MERCAN. Kendisini gönülden tebrik ediyorum. Herkesin kendinden bir parça bulabileceği muazzam bir hikaye ilk sayfadan kendine bağlayan okuyucuya bağımlılık yaratan MERCAN, Gülderen hanımın akıcı anlatımıyla kendisini bir solukta okutuyor. Eminim ki bu kitap her evin kütüphanesinde kendine bir yer bulacaktır.

  6. O KADIN.. BENIM TEYZEM HAYATTAKI TUM ZORLUKLARINA RAGMEN HAYALLERINDEN HIC VAZGECMEDI YAZDI KITABI BIR SOLUKTA OKUDUM VE SIZLERINDE DESTEGIYLE BASARILARINA BASARI KATMASI DILEGIYLE.. SAYGILARIMLA

  7. Gülderen Hanım öncelikle elinize emeğinize sağlık gerçekleri ele alıp en içten duygularla ve o duygularıda bize de yaşattığınız için size çok teşekkür ediyorum okumayı seven biriyim kitabınızı elime aldım gözden geçirmek için ve aldığım gibi bırakamadım ve1 günde bitirdim…Ve annemde yazdığınız bu guzel kitabınızdan etkilenerek sizin gibi çeyizime kitaplar alıp koyuyor ve bu mutlulugu size anlatamam Allah razi olsun Rabbim gozunuze isik bileginize kuvvet versin..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

SON YAZILAR