Gün geçmiyor ki, güzel ülkemizde sinirimizi bozacak yeni bir şey daha yaşanmasın. Bugünün gündeminde, İzmir’de bir otobüste, iki sevgilinin yan yana oturmasından rahatsız olup bunu videoya çeken (N’apacaksa videoyla?) bir adam var. Buyrunuz, söz konusu olayın videosu:
Videodan da görüldüğü üzere, iki genci kameraya çektiği fark edilen adama, otobüsteki diğer yolcular tepki gösteriyor. Olay buraya kadar yeterince “anormal” değilmiş gibi, dozu giderek artırıyor:
Videoya çeken kişi, gerekçesini şu cümleyle açıklıyor: “Dedelerim Osmanlı benim
Sonra vatandaşlardan biri “Burası İzmir” diye çıkışıyor; ve bu arkadaş kendisine gösterilen tepkilerden biraz çekinerek, müthiş Tarih bilgisini gözler önüne seriyor:
“Konyalıyım ben, benim topraklarım Osmanlı toprakları”
Gençlerin otobüste yan yana otururken çektiği videosunu, teşhir etmek için çektiğini söylemekten de geri kalmayan bu şahıs, gayet kendine güvenerek “Polis çağırın o zaman” diyebiliyor.
Olayın en içler acısı kısmı da bu zaten. Kendinde insanların hayatına müdahale etme hakkı gören bu pis zihniyetli insanların, polisi; devleti arkalarına almış olmaları. Böyle hissediyor olmaları. Bizler kendimizi sokakta yürürken güvende hissedemiyoruz. Ama bu zihniyet, daima güvende ve huzurlu. Sizce de çok özenilesi bir hayat değil mi?
İnsanın sinirini bir kenara bırakıp, bu olayı yorumlaması gerçekten hiç kolay değil. O yüzden sözü fazla uzatmadan şunu bir kez daha dile getirmekte fayda görüyoruz:
Birileri istiyor ya da rahatsız oluyor diye, giyim kuşamımızı, davranışlarımızı değiştirmeyeceğiz.
Birileri istiyor diye, sokağa çıkmaktan korkup evlerimize kapanmayacağız.
Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da canımız nasıl istiyorsa, öyle giyineceğiz, öyle davranacağız, öyle yaşayacağız.
