Az sonra okuyacağınız duygulu cümleler bir sevgiliye yazılmadı. Ama bu ülkeyi bir “sevgili” kadar -hatta belki de daha fazlası- seven genç bir kadın tarafından yazıldı.
Tanımaktan gurur duyduğumuz, varlığıyla 3 sene boyunca hayatımıza anlam katan genç bir arkadaşımız, bugün ülkesine geri dönüyor. Hem de hiç istemeyerek, burayı çok özleyeceğini bilerek… Dönüyor, çünkü kendince haklı sebepleri var.
Biz ise onun gidişine üzülüyor, bir yandan da “Madem Türkiye’yi bu kadar sevdin, bu kadar alıştın; neden dönüyorsun?” diye soruyoruz kendisine. O da bu mektupla cevaplıyor bu gidişin nedenini.
İşte 3 yılın ardından ülkesine dönen Avrupalı genç kadının, sevgilim dediği Türkiye’ye veda mektubu.
Seninle tanışmamız bundan yaklaşık altı sene önce oldu… Ve ben bu tanışmayı ancak şöyle tarif edebilirim: İlk görüşte, ilk nefeste aşk!
Beni o ilk andan itibaren neşelendirmeye başlamıştın bile. Dürüst olmak gerekirse, seni fazla tanımıyordum. Fakat ilk iletişimimiz seni daha fazla tanımam ve hakkında her detayı öğrenmem gerektiğini hissettiriyordu. Daha da önemlisi, seninle birlikte olmak istiyordum. Hem de mümkün olan en kısa sürede.
Uzaktan ilişkinin ne kadar zor olduğunu biliyordum.
Seninle birlikte olmak istemem, seninle bir araya gelmek için elimden gelenin en iyisini yapmamı sağladı.
Sanki seninle daha önceden tanışmış ve uzun süredir birbirimizi tanıyormuşuz gibi hissediyordum. Bu tanışmanın ne zaman ve nasıl olduğunu bilmesem de bir şekilde seninle birbirimizi tanıyorduk işte. Seni düşündüğüm her an, kalbimin atışı hızlanıyordu.
Seninle birlikte olmak, seni solumak, her dokunuşta seni hissetmek istiyordum. Seni düşünmediğim bir an bile yoktu. Bu hislerimin üstüne, seninle ilk tanışmamızı hiç unutmayacağım. Mutluluktan ağlıyordum. Hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Mükemmel vakit geçiriyor ve her anımızda seni daha fazla tanıyordum.
Beni mükemmel insanlarla tanıştırdın. Bana mutluluğu, aşkı ve neşeyi getiren; hayatımı kurtaran insanlar…
Mutluluğu paylaştığım, çokça konuşup çokça eğlendiğim, birlikte geçirdiğimiz vaktin her anından keyif aldığım insanlar… Seninle çok ama çok mutluydum, seni sevdiğimi ve beni sevdiğini bilmek, beni çok mutlu ediyordu.
Fakat bir süre sonra her şey değişti… Hayatımın en zor ve en kötü gecesi! Ölümüne korkuyordum.
Bana ihanet ettin. Hem de en derinden! Beni aldatmışsın gibi hissediyordum. Ölümüne korkuyordum. Bunu bana ve bize neden yaptığını bilmiyordum. Neden? Bana sadık değildin.
Her geçen gün daha agresif, daha baskıcı olmaya başladın.
Seni tanıdığımdan bu yana hiç yapmadığın şeyleri yapmaya başladın. Hayatımızda olan insanlara da davranışların çok değişti. Onlara çok kötü davranmaya başladın. Sanki onlar senin de arkadaşların değilmiş gibi. Onları incittin. Daha da önemlisi onlar artık seninleyken kendilerini güvende hissetmiyorlardı. Hala da öyle hissediyorlar ve bu beni çok korkutuyor.
Şüphelerim vardı. Ne yapmalıydım? Tekrar gözden mi geçirmeli yoksa hemen harekete mi geçmeliydim? Emin değildim. Ve bu sorular, birkaç ayımı aldı. Senin bu yeni davranışlarına alışmam ve adapte olmam kolay olmadı. Bize böyle davranmanı gerektirecek ne yapmıştık?
İlişkimizdeki sorunlar hep bir günde hallolabilecek cinstendi. Ama bu ciddi bir problemdi.
Gecelerim ağlamakla geçiyordu çünkü senin bana olan aşkını kaybettiğimi biliyordum. Sevdiğin birini kaybetmek zordu.
Sen her gün böylesine sert ve radikal kararlar alırken; ben sevdiğim insanların başına bir şey gelmemesi için dua ediyordum.
Onlar önceden olduğu gibi, mutlu olmayı hak ediyorlar. Ve ben de mutlu olmak istiyorum. Bilmeni isterim ki, hayatımın en güzel 3 yılını seninle yaşadım.
Hayatıma değer katan insanlar, unutulmaz tecrübeler ve mükemmel hatıralarla dolu koca üç yıl.
Misafirperverliğin için teşekkür ederim fakat artık tüm bu davranışlarından ve olanlardan sonra gitmem gerektiğini hissediyorum. Belki de bir süreliğine ayrı kalmamız gerekiyordur, kim bilir? Ancak sana olan aşkım hiç bitmeyecek, seni sevmeyi hiç bırakmayacağım…
Lütfen arkadaşlarına, çevrene ve doğaya iyi davran. Çünkü sadece bir tane “Türkiye” var!
Seni seviyorum Türkiye ve umarım bir gün geri dönebilirim. Umarım sen de en kısa zamanda kendine gelirsin. Eski mutlu günlerine…
Hoşçakal.
