Annesinin Yaşamını ve Ölümünü Etkileyici Karelerle Ortaya Koyan Fotoğrafçı

Çok sevdiğimiz annelerimizin çok sevilen çocukları olarak; çoğu zaman onları insanüstü varlıklar olarak görürüz. Bu yüzden de onların duygularını, karakterlerini zaman zaman yok sayarız. Hiçbir çocuk bunu annesine bilinçli bir şekilde yapmaz elbette; ancak her ne olursa olsun, onlara yüklenen bu misyonun; bir insanın kaldırabileceği cinsten olmadığını da kabul etmek gerekiyor.

Annemiz “fedakar bir kadın”, “cesur bir kadın”, “yardımsever bir kadın”, “hatasız bir kadın” olmak zorunda değil. Çünkü o da, her şeyden önce “insan”. Üstelik en az bizim kadar da hata yapma lüksüne sahip.

Bu cümleleri bize kurduran ve tüm bunlar üzerine düşündüren şey, fotoğrafçı James Friedman’ın annesinin fotoğraflarından oluşan serisi. İşte yaşamı boyunca oğluna karşı mesafeli duran bir annenin yaşamının içinden, insana farklı duygular hissettiren fotoğraflar…

Fotoğrafçı James Friedman’ın annesiyle oldukça mesafeli bir ilişkisi vardı. Aralarındaki bu gizemli ilişki, aynı zamanda, ona ilham olan ilk şeydi…

Friedman, 9 yaşından itibaren annesinin fotoğraflarını çekmeye başladı. Oğlunu bir kez bile öpmemiş bir anne olan Dorothy Gilbert, oğlunun fotoğraflarını çekmesine izin vermişti.

Dorothy, sigaraya 11 yaşında başlamış ve hayatı boyunca da içmeye devam etmişti. Bu yüzden oğlunun, annesinin fotoğraflarından oluşan bu seriye verdiği isim; onun hayatı boyunca içtiği sigaların tahmini sayısı olan “1.029.398”di.

Oğlunun anlattıklarına göre, Dorothy, kameralara poz vermekten hoşlanmayan çekingen bir kadındı.

Ancak buna rağmen, oğlu için en güzel giysilerini giyip kamera karşısına geçiyor ve onun istediği biçimde poz veriyordu.

Sonra bir gün bu “soğuk” kadın hastalandı ve hayatının son sekiz ayını hastanede geçirmek zorunda kaldı. Oğlu, bu süre boyunca da onun fotoğraflarını çekmeye devam etti.

Doroty görüntüsüne son derece önem veren bir kadın olmasına rağmen; oğlunun, onun hasta yatağında makyajsız ve bakımsız hallerini bile fotoğraflamasına izin verdi…

Fotoğrafçı Friedman, annesinin buna neden izin verdiğini hiçbir zaman bilemese bile; son günlerinde çektirdiği bu fotoğrafların, ona verdiği en güzel hediye olduğunu düşünüyor.

Annesinin, onu hayatında bir kez olsun öptüğünü hatırlamayan Friedman; bu fotoğraflar sayesinde az da olsa iletişim kurduklarını söylüyor…

Ayrıca Friedman Dorothy’i görmek için her hastaneye her gidişinde, vedalaşırken birbirlerini öptüklerini de sözlerine ekliyor…

Hatta bu öpücüklerden bir tanesini fotoğraflamayı başarmış bile!

Ancak Dorotyh; anne oğulun belki de ilk kez birbirlerine korkusuzca sevgilerini gösterdikleri bu fotoğraf karesinden birkaç saat sonra, hayatını kaybetmiş…

Hayat, sevdiklerimizden kendimizi saklamak için gerçekten de çok kısa değil mi?

Yararlanılan Kaynak: FeatureShoot

İLGİLİ YAZILAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

SON YAZILAR