Dünyanın muhteşem yerlerinin birçoğu, aslında turizm merkezlerinde olmadığı için, onlara ulaşmak zordur. Ama az sonra göreceğiniz şirin adalar, çiçek tarlaları, şelaleler… Keşfetmesi ve ne kadar zor olursa olsun gerçekten ziyaret etmeye değer!
İşte gezegenimizde çoğu turistin henüz haberdar olmadığı 15 saklı kalmış yer. Bu peri masallarından fırlamış güzelliklerin ilk kaşifleri olma şansını kaçırmayın!
1. Blagaj, Bosna Hersek
Blagaj, küçük şelaleler arasında yer alan ve gök mavisi sular ile çevrili küçük bir köy. Şirin beyaz evler ve bir manastır, uçurumun altında bulunuyor. Burası ayrıca dervişler ve Sufiler için kutsal bir yer.
2. Huacachina, Peru
Huacachina, geniş bir çölün ortasında bulunan bir vaha kasabası. Peru’nun başkenti Lima’dan bu güzel yere yaklaşık 5 saat süren bir yolculuk ile gidiliyor. Şehrin nüfusu yaklaşık 200 kişi; bu yüzden buradayken kendinizi dünyadan soyutlayabilirsiniz. Ayrıca, Perulu tepelerde snowboard’a çok benzer bir spor olup kum tepelerinden aşağıya kaymak suretiyle yapılan sandboard yapabilirsiniz.
3. Hillier Gölü, Avustralya
Dünyadaki en pembe göldeki, okaliptus ormanlarıyla çevrili kumsalları hayal edin… Hillier Gölü, Avustralya’nın güneybatısındaki orta adada bulunuyor. Oraya ulaşmanın tek yolu ise uçak. 1802 yılında keşfedilen bu muhteşem yer, yıl boyunca pembe renkte kalıyor. Bu rengin, bazı deniz yosunları ve mikro organizmalar sayesinde olduğu düşünülüyordu; ancak daha sonraki araştırmalar bu bilginin doğru olmadığını ortaya koydu. Bu nedenle, kimse suyun bu sıra dışı renginin neden olduğunu bilmiyor.
4. Hidden Beach, Marieta Adaları, Meksika
Hidden Beach (Playa de Amor), saf suya ve orada yaşayan çeşitli kuş türlerine sahip gizli bir plaj. Bu küçük cennete ancak su yoluyla gidiliyor. Birkaç dakika boyunca sualtı mağaralarından oluşan bir labirentte yolculuk ettikten sonra, adanın derinliklerinde kaybolan bu harika kumsalı keşfedebilirsiniz…
5. Silfra Fissure, İzlanda
Silfra Fissure, İzlanda’daki Thingvellir Milli Parkı’nda bulunuyor. Burası, dalgıçların ve maceraperestlerin en favori yerlerinden biri. Soğuk suyun saflığı yüzünden, burada derinlik hissini tamamen kaybetmek mümkün. Çünkü 300 metre boyunca suyun dibini görebiliyorsunuz!
6. Isola Bella, İtalya
Lago Maggiore’daki İtalyan adası olan Isola Bella, dünyadaki en güzel yerlerden biri. Görkemli Borromeo Sarayı ve mağaralar, teraslar, çeşmeler içeren; çeşit çeşit çiçek açan bir bahçe; neredeyse tüm adayı kaplıyor. Üstelik, burada kraliyet kuşları olarak da bilinen beyaz tavus kuşlarını bahçede dolaşırken bile görebilirsiniz!
7. Popeye Village, Malta
Popeye Köyü, aslında 1980’lerde Popeye müzikalini çekmek için yapılmış küçük ahşap evlerden oluşuyor. Ancak şimdilerde bir lunapark, körfez çevresindeki yolculuklar ve çarpıcı manzaralar sunan bir tatil beldesi. Bazı evlerin iç mekanları hala film çekimi sırasında olduğu gibi süslenmiş şekilde.
8. Dongchuan Kırmızı Toprak, Çin
Dongchuan Kırmızı Toprak, Yunnan Eyaletinin başkenti Kunming’in güneybatısındaki dağlık bir vadi. Kamusal altyapıya olan uzaklığı nedeniyle, burası Çin’in turistik haritasında bulunmuyor. Zaten keşfi de çok eski değil (1990’ların ortasında keşfedildi). Bir patchwork yorgana benzeyen dalgalı peyzajlar, mineral ve fosillerin yoğunlaşması nedeniyle kahverengi-kırmızı renkte.
9. Flores Adası, Portekiz
Flores Adası, UNESCO’nun dünya mirası listesinde. Portekiz kıyılarındaki Azores adalarının en batı noktasında yer alan adada, benzersiz bitki örtüsüne sahip olan bir milli park bulunuyor. Adanın hemen hemen tüm arazisi farklı renkli çiçeklerle kaplı olduğu için Portekizceden “çakıllı bir pelerin” olarak çevriliyor. Burada ayrıca doğal kaplıcalar, lagünler, şirin köyler, göller, volkanlar ve dünyaca ünlü mağaralar da bulunuyor.
10. Cehennem Kapısı (Darvaza Krater), Türkmenistan
Bu dev alev çukurunun çapı yaklaşık 60, derinliği ise 20 metre. Yerliler burayı “cehenneme giden kapı” olarak adlandırıyorlar. Bir zamanlar jeologlar kazara büyük doğal gaz rezervleri olan bir mağara keşfettiler. İnsanlar ve hayvanlar üzerindeki zararlı etkileri engellemek için de oradaki gazı yaktılar. Yangının birkaç gün sonra sönmesi gerekiyordu, ancak 45 yıldır yanmaya devam ediyor! Bu eşsiz ve büyüleyici fenomen, dünyanın dört bir yanından gelen turistleri fena halde cezbediyor!
11. Lencois Maranhenses Ulusal Parkı, Brezilya
Lencois Maranhenses Ulusal Parkı (Lençóis Maranhenses), Atlantik Okyanusu kıyısında, kuzeydoğu Brezilya’da bulunuyor. Yağış mevsimi boyunca her yıl, kum tepeleri arasında binlerce turkuaz lagün görmek mümkün. Balık ve yengeçlerin her yıl kuraklık döneminden sonra buraya gelmesi ise gerçek bir sır. Lencois Maranhenses’i ziyaret etmek için en uygun zaman, lagünlerin tamamen görünür olduğu Temmuz- Eylül ayları arası.
12. Setenil de las Bodegas, İspanya
Setenil de las Bodegas’ın bu küçük kasabası, sekiz yüzyıldır İspanya’nın güneyindeki bir kayada bulunuyor. Yerel halk burayı “kayaların altındaki kasaba” olarak isimlendiriyor. Evlerin duvarları ve çatıları büyük bazalt kayalarının birer parçası! Üstelik bu kayalar yerli halkı kavurucu güneşten ve rüzgardan da koruyorlar. Bu etkileyici dağlık bölgedeyken, kendinizi evrendeki küçük bir nokta gibi hissediyorsunuz.
13. Saint Marcel d’Ardeche Mağarası, Fransa
Burası 1836’da Fransız bir avcı tarafından keşfedildi. Ve Fransız Alpleri’ndeki Rhône bölgesinde yer alıyor. Bu, berrak su ve renkli kayalarla dolu büyük mağaralar ağı, insanı gerçekten büyülüyor!
14. Mermer Mağaralar, Şili
Mermer Mağaralar, Şili’deki General Carrera Gölü’nde bir yarımada üzerinde yer alıyor. Bu nefes kesen mağaralar ağı, binlerce yıldır dikkatli ve sabırla akan sular tarafından inşa edildi… Ve mermer duvarlar, gerçekten inanılmaz güzellikte!
15. Las Lajas Sanctuary, Kolombiya
Las Lajas Sanctuary, Kolombiya ve Ekvator sınırındaki bir bölgede bulunuyor. Bu neo-gotik yapı ve yapıdaki iç mekanlar gerçekten büyüleyici! Muhteşem görünen bu kilise, nehirden 45 metre yükseklikte, kayalar ve şelaleler arasında yükseliyor…
