Ana Sayfa Yaşam Gerçekten Mutlu Olan Çiftler Bunu Neden Sosyal Medya Hesaplarına Yansıtmıyorlar?

Gerçekten Mutlu Olan Çiftler Bunu Neden Sosyal Medya Hesaplarına Yansıtmıyorlar?

0

Şöyle biraz eskiye dönecek olursak; bir zamanlar insanların ergenlik dönemlerindeki ilişkilerini, MSN statülerinden bağırarak sağlamlaştırdığını hepimiz hatırlarız. Şimdiyse bunun yerine Facebook’un resmi ilişki statüleri var. Yani bir ilişkimiz varsa, bunu Facebook aracılığıyla herkese duyurup resmileştirebiliyoruz. Dolayısıyla var olan ilişkimizi tüm sosyal medya kanallarından sıkça paylaşıyoruz. Eğer bunu yapmazsak, bir ilişkimiz olduğunu nasıl kanıtlayacağız?

Sosyal medyayı, şehirlerin modern dünyadaki karşılığı olarak görüyorsanız; ve burada istedikleri yönde duyurular yapan, bilgilendiren- bilgilendirilen, deneyimlerini paylaşan insan toplulukları varsa; o zaman doğal olarak siz de bu ortama layık olmak, bu insanların bir parçası olabilmek için, hayatınızı belgelerle kanıtlamak zorunda hissedersiniz. Çünkü burada önemli olan, hayatınızın bir bölümünü, sizi yakından tanımayanların aksini iddia edemeyeceği şekilde paylaşmaktır. Ve bunun da yanlış bir yanı yoktur.

Tüm bunların dışında, sosyal medyanın kendi kimliğimiz için projeksiyon görevi gören de bir tarafı vardır. Çünkü sosyal medya hesaplarımız, kendi değerimizi bir ekrana yansıtır; orada başkaları tarafından nasıl sevildiğimizi görebilir; toplumsal olarak nerede olduğumuzu ölçebilir ve başkalarıyla kıyaslayabiliriz.

Eğer birilerinin, insanlar tarafından nasıl görülmek istediğini bilmek istiyorsanız; sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarına bakmanız yeterli. Çünkü burada, en yakın ilişkilerinde olduklarından bile daha dürüstlerdir…

Bir insanla birlikteyken, elbette kendiniz ve karşınızdakiyle ilgili, diğer insanlara açık olmanız son derece sağlıklı. Ama bunu sosyal medyada paylaşma sıklığınız, bu sağlığı bir parça risk altına sokuyor.

Araştırmalara göre, ilişkilerinde gerçekten mutlu olan insanlar, bunu sosyal medya hesaplarında çok fazla paylaşmıyorlar. Neden mi? İşte bu yüzden:

İnsanlar ilişkilerinde mutlu olduklarında, tüm pozitif duygularını “o an”da yaşamakla meşgul olurlar…

Bir insanın hayatında ve ilişkisinde her şey yolunda gidiyorsa, bu gerçeği başkalarına kanıtlama ihtiyacı duymuyor. Dolayısıyla da mutlu anlarını, sosyal medya hesaplarında fotoğraf yayınlamaya harcamak istemiyor, daha doğrusu aklına bile gelmiyor. Yani bazı çiftlerin sosyal medya hesaplarında hiç fotoğraflarını görmememiz, aslında onların sosyal medyayla hiç ilgilenmedikleri ya da hiç fotoğraf çekmedikleri anlamına gelmiyor.

Ayrıca ilişkilerindeki sorunları, sosyal medyada herkesin görebileceği şekilde paylaşmanın onlara hiçbir şey kazandırmayacağını da bilirler.

Kişisel sorunlarınızı, tanıdığınız insanlara sosyal medyada açıklamak, o sorunları çözmek için kullanabileceğiniz en az etkili yöntemdir. Bu, sadece ilişkinizin daha kötüye gitmesine neden olur.

İlişkideki gerçek mutluluk, sevdiğiniz insanla gerçekten mutlu bir ilişki içinde olmanızdan gelir.

Facebook sayfanızdan ne kadar mutlu olduğunuzun kanıtlarını paylaşarak, hiçbir şey elde edemezsiniz. Mutlu olmak için bunu kanıtlamaya çalışmak yerine, birlikte olmanızın size hissettirdiği mutluluğu bulmalısınız. Bunu bulan ve anlayan insanlar için sürekli sosyal medyada bir şeyler paylaşmak pek de anlamlı değildir.

Ve kimse kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değildir.

Gerçekten mutlu bir ilişki içindeki iki insan, başkalarına ne kadar mutlu olduklarını kanıtlamak için birbirini kullanmaz. Birlikte olduklarını sosyal medya paylaşımlarıyla yansıtmak, umurlarında bile değildir.

Onların birlikteliği, zaten mutlu bir ilişki yaşadıklarını doğruluyordur. Dolayısıyla, bu hissi aramaya ihtiyaç duymazlar.

Başka bir deyişle, ilişkileri hakkındaki güncellemeleri insanlara duyurmak gibi bir dertleri yok. Onlar, birlikte olduklarındaki mutluluğu, zaten başka hiçbir şeyde aramıyorlar.

En önemlisi de…

Araştırmacılar, sosyal medya kullanmayan insanların, kullananlardan daha mutlu olduklarını; çünkü kendi hayatlarını başkalarıyla sürekli olarak karşılaştırmadıklarını söylüyorlar. Çünkü önemli olan şey, gerçek hayat; gerçek hayattaki ilişkilerimiz, deneyimlerimiz ve duygularımız!

Yararlanılan Kaynak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz