Varlığıyla ilham veren kadınların hikayelerine yer verdiğimiz “O Kadın” kategorimizin bugünkü konuğu, kendi emeğiyle muhteşem bir başarı hikayesi yazan Şerif Hanım Kızık. İşte Taç gofretlerin sahibi ve “Karaman’ın Hanımağası” olarak bilinen 67 yaşındaki Şerif Hanım’ın ilham dolu hikayesi.
67 yaşındaki Şerif Hanım Kızık, başarılı bir iş kadını. Onun imrendiren hikayesi ise, aslında 40 yıl önce bisküvi fabrikasında çalışan eşinin işten çıkarılmasına dayanıyor.
Şerif Hanım, normalde evinde terzilik yapıyordu. Ancak bir gün bisküvi fabrikasında çalışan eşinin işten çıkarıldığını öğrendi. Sonra da aslında bildikleri bir iş olan gofret işine girmeye karar verdiler. Ancak ne yazık ki ellerinde sermayeleri yoktu.
Şerif Hanım ve eşi, bu işten çıkarılma haberinin üzerine yine bildikleri bir iş olan gofret işine girmeye karar verdiler. Ancak tek sermayeleri, Şerif Hanım’ın kolundaki burma bilezikti.
Onlar da bu bileziği bozdurup eski makineleri satın alabilmek için peşinat olarak verdiler. Ve kendilerine derme çatma bir gofret atölyesi kurdular.
Başlarda çok sıkıntılı günler yaşadılar. Şerif Hanım uzunca bir süre un taşıyacak araçları olmadığı için tüm malzemeleri motosikletle taşıdı fabrikaya. Ayrıca iş hayatında “kadın” olarak var olmak da hiç kolay olmadı onun için…
Şerif Hanım, verdiği bir röportajda iş hayatında “kadın” olarak var olmak için uzunca bir süre mücadele ettiğini şu sözlerle anlatıyor:
“Eşimin olmadığı bir gün unumuz bitti. Üretim için un gerekiyor. Karaman’daki un fabrikasını telefonla arayarak unumun bittiğini söyledim. ‘Bize un verin. Akşamüzeri ödemenizi yapacağız’ dedim. Telefonda görüştüğüm un fabrikasının muhasebe müdürü bana ‘Kadın git başımdan, senin kocan yok mu? Ben kadınlardan hoşlanmam’ diyerek telefonu yüzüme kapattı.”
Ama zamanla her şey değişti, onun azim ve kararlılığı herkesin ona saygı duymasını sağladı. Küçükken bisküvi fabrikasında çalışmak isteyen ama boyu kısa diye işe alınmayan Şerif Hanım, 40 yıl önce kendi fabrikasını kurdu ve bugün 7 bin metrekarelik bir fabrikada gofret imalatına devam ediyor.
Küçükken evlerinin yanında bir bisküvi fabrikası olduğunu ve fabrikanın üretim artığı kırıntı bisküvilerini toplayıp yiyerek büyüdüğünü söyleyen Şerif Hanım, o zamanlar fabrikada çalışmayı çok istediğini ancak boyu kısa diye işe alınmadığını anlatıyor. Ve ekliyor:
“Allah bana bisküvi fabrikasında işçi değil, fabrika sahibi olmayı nasip etti.”
Şerif Hanım, sıkıntılı günlerin geride kaldığını ve 40 yıldır gofret sektöründeki en iddialı markalardan biri olduklarını söylüyor. Çalışanları ise, onun patrondan ziyade bir anne gibi davrandığını ve onlarla yan yana bu fabrikada emek verdiğini anlatıyor.
İş dünyasına girmek isteyen gençlere de şu sözlerle sesleniyor:
“Gençler yapabileceklerine inansınlar. Bir şey düşünüyorlarsa başlasınlar. Başlamak bitirmenin yarısıdır. Yılmasınlar. Kendilerini ezdirmesinler. Yalan söylemesinler. Dürüstlükten ayrılmasınlar. Mutlaka başarırlar.”
Biz de bilezikle çıktığı yolda fabrikatör olan Şerif Hanım’ın başarısını gönülden tebrik ediyor, onun hikayesinin ihtiyacı olan herkese ilham olmasını diliyoruz!
