Bugün, Dünya Down Sendromlular Günü. Bu sendrom, dünyada en sık görülen genetik bozukluklardan biri; ancak kesinlikle bir hastalık değil, yalnızca bir farklılık. Şu an dünya üzerinde 6 milyon civarında down sendromlu bireyin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu oran, Türkiye’de ise yaklaşık 70 bin civarında.
Down sendromunun herhangi bir tedavisi bulunmuyor. Zaten bu bireylerin ihtiyaç duyduğu tek şey eğitim ve hayatın içindeki tüm bireyler gibi sosyalleşme fırsatı bulmak, ayrıştırılmamak. Dolayısıyla, bu konuda hepimize düşen büyük sorumluluklar var.
Bu özel insanlar, herkes gibi yaşayabildiğinde, engellenmediğinde; muhteşem şeyler başabiliyor. Tıpkı Deniz Ayçe Karagöz’ün hikayesinde olduğu gibi.
Dünya Down Sendromlular Günü’nün herkese daha büyük bir farkındalık kazandırmasını dileyerek Deniz’in ilham veren hikayesini sizlerle paylaşmak istiyoruz…
25 yaşındaki Deniz Ayçe Karagöz, down sendromlu genç bir kadın…
Deniz, eczacı bir anne ile asker bir babanın çocuğu olarak Eskişehir’de dünyaya geldi. Kendisinin bir de kardeşi var.
Deniz, eğitim hayatı boyunca asla vazgeçmeyip yaşıtlarıyla beraber ilkokul, ortaokul ve liseyi bitirdi. Sonra da İzmir’de üniversite okudu.
Eğitim yaşamı boyunca başarılı bir öğrenci olan Deniz, bir vakıf üniversitesinde turizm işletmeciliği bölümünü bitirdi. Üniversite okurken aldığı özel dersler sayesinde de İngilizce ve Almanca öğrendi.
O, ayrıca darbuka çalıyor, Latin dansları yapıyor ve halk eğitim merkezinde aşçılık eğitimi alıyor…
Deniz, okul hayatı dışında, sosyal olarak da oldukça aktif biri anlayacağınız. Geçen yıl, down sendromlu gençlerin hazırladığı “Güneşli Günlerde Aşkı Düşünmek” isimli senaryoya katkıda bulundu ve filmde de arkadaşlarıyla birlikte rol aldı.
Deniz’in annesi “Eğitim hakkımızı elimizden almak isteyenler oldu” diyor ama Deniz’in karşısına çıkan bu engellerden etkilenmediği apaçık ortada!
Deniz’in annesi Seray Karagöz, AA habere yaptığı açıklamada, kızının down sendromlu olduğunu öğrendikten sonra, onun için yapabilecekleri üzerine düşündüğünü söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ayçe akademisyenlerin kontrolü altında kaynaştırma eğitimi aldı. Önünde her zaman olumlu modeller vardı. Ben her zaman onun yanındaydım, her dersinde yardımcı oldum. İlk dönemde çok büyük zorluklar yaşadık, kabul edilmeme, istenmeme dönemi oldu. ‘Bu çocuğun yeri burası değil’ diyenleri gördük. Ayçe’ye eğitim vermek istemeyen öğretmenlerle, çocuğu kızımla aynı sınıfta olmasın diye imza toplayan velilerle karşılaştık. Eğitim hakkımızı elimizden almak isteyenler oldu ama mücadele verdik. Birlikte ders çalıştık ve başardık. Kızımla gurur duyuyorum. Birçok şeyi başardı o gerçekten çok azimli bir çocuk.”
Anne Seray Karagöz, ayrıca Deniz’in bugün sanatın birçok dalıyla uğraşmasının ve 2 yabancı dil konuşabilmesinin, öğretmenlerinin desteğiyle olduğunu söylüyor…
Deniz, annesinin anlattığı o engellerden onun kadar etkilenmediğini ifade ederek “Sadece üniversitenin hazırlık sınıfındayken bir İngilizce öğretmenimizin bana ‘yapamazsın, öğrenemezsin’ dediğini hatırlıyorum. Ona kendimi kanıtlamayı çok istedim ve başardım da. İstedikten sonra her şey oluyor.” diyor.
Deniz bir yandan şiir yazıyor, bir yandan da Gaziemir Popüler Müzik Korosunda şarkı söylüyor. Bir sonraki hedefi ise, işaret dili öğrenmek.
İşte bu da Deniz’in yazmış olduğu “Denizi Kucaklayan Ses” isimli şiirinden bir bölüm:
“Dünyada savaşlar olmasaydı
İyiliğin mutluluğunu anlatabilseydi
Rekabet olmayan bir dünya olsa
Silahlar sussa, kavgalar son bulsa
Aşk dolu bir dünya istiyorum
Sevginin gücünü herkes görebilse
Tüm insanlar birlikte olsa”
Eğitimini başarıyla tamamlayıp kendini geliştirmeye devam eden Deniz, artık çalışmak istiyor ama iş başvurularına bir türlü cevap alamıyor…
Deniz çalışma isteğini şu cümlelerle anlatıyor:
“Hep barış olsun istiyorum. Benim istediğim silahların sustuğu, barış dolu bir dünya. Bir de çalışmak istiyorum. İş başvuruları yaptık ama hiçbirinden cevap gelmedi.”
Eminiz böyle parlak bir genci yanında çalıştırmak isteyen bir sürü iş sahibi insan vardır. Bu yüzden umuyoruz, Deniz en kısa zamanda hayal ettiği işe girip kendisini iş dünyasında da kanıtlar.
Yararlanılan Kaynak: AA