MSN, 2000’lerin başında ergen olan herkesin hayatının bir parçasıydı. O zamanlar sosyal ağlar konusunda fazla bir seçeneğimiz yoktu tabii… Biz de haliyle zamanımızın tamamını MSN’de öldürüyorduk. Okuldan eve geldiğimizde üstümüzü değiştirmeden bilgisayarı açmamızın nedeni, bu illetti. İnternetimiz kesildiğinde internet kafeye koşmamızın da öyle…
Kim derdi ki, bir gün hayatımızdan tamamen çıkacak? Onun yerini Facebook’lar, Twitter’lar, Instagram’lar, WhatsApp’lar alacak… MSN hayatımızdan tamamen çıktı belki ama izleri hala üzerimizde. İşte ergenlik yıllarını MSN’de geçirenlerin gözlerini dolduracak 24 nostaljik madde.
1. Ne dinliyorum özelliği ile eski sevgiliye veya sevgili adayına mesaj vermek.
Bu özellik sayesinde, karşı tarafa çeşitli mesajlar verebildiğiniz gibi; bu niyetten bağımsız olarak; sadece hava atabiliyor, cool bir imaj çizebiliyordunuz. Yani; ‘Kız, hep Justin Timberlake dinliyor ağbi, çok havalı…’ dedirtebiliyordunuz. Hatta şöyle söyleyelim; ‘Ne dinliyor?’ özelliği için ek programlar bile kullanabiliyordunuz. Yani o şarkıyı dinlemiyorken, dinliyormuş gibi göstermek için.
2. °º¤ø,¸¸,ø¤º°°º¤ø,¸ şєкιℓℓι ηι¢кℓєя уαzмαк °º¤ø,¸¸,ø¤º°°º¤ø,¸
İnternette kendini bu hizmeti vermeye adamış siteler aracılığıyla birçok farklı şekilde nick yazabiliyor, böylece farkınızı ortaya koyabiliyordunuz. Tabii ki gözlerinizin kanadığı da bir gerçekti. Bu arada MSN ölmüş olabilir ama şekilli nick yazma siteleri hala hayatta. İlgilisi varsa diye biz yine de belirtelim.
3. Şimdiki emojilerin nasıl da samimiyetsiz olduğunu ortaya koyan MSN çıkartmaları. Mesela “corkkkkkkk” sesiyle ekranda beliren öpücük.
Bakar mısınız şu samimiyetsizliğe? —–> 😘 Ama MSN’in öpücüğü öyle miydi?
4. Titreşim özelliği ile sana cevap vermeyen kişiyi ayıktırmak.
Yani o zamanlar şimdiki gibi WhatsApp’tan ya da Facebook’tan cevap yazmasını beklemek yoktu. Israr vardı, baskı vardı, taciz vardı. Bas titreşimi, sıkıysa cevap vermesin. Bu arada! Konuşmaya titreşimle başlayanlar; sizi de unutmadık! Sizi gidi hınzırlar sizi!
5. “Seni önemsiyorum”un en net hali olan çevrimdışı yazışma özelliğini kullanarak sadece bir kişiyle yazışmak.
İşte samimiyet, işte dürüstlük. Şimdilerde herkes herkese online… Çevrimdışı takılıp sadece sevdiği kişiyle yazışanlar; o güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler.
6. Her anını MSN iletisinde belirtmek: “Duşşş…” “Yooqqq yasmaaaaaa!”
Çok güzel özellik değil mi? Bu sayede herkesten, her an haberdar olabiliyordunuz. Sıfır merak.
7. Çılgınlar gibi oturum açarak herkesin ilgisini çekmek.
Çok sinir bozucuydu kabul ama böylece istediğiniz kişinin aklına girebiliyor ve ilgi ihtiyacınızın tamamını karşılayabiliyordunuz. Allah aşkına bu işlemi yapan kişiye ‘Canım sen hayırdır?’ yazmadınız mı şimdi?
8. Sevgiliden MSN şifresini almak ve onun MSN’inde takılmak.
Şifresini vermeyen sevgili alçaktı, nankördü. Onun MSN’ine girip insanlarla sohbet edip güveninizi tazeleyebiliyor, bir sıkıntı varsa daha gelmeden önlemini alabiliyordunuz. Şimdilerde böyle bir durum uzak gelse de evet bir zamanlar böyleydi.
9. Avatar kısmına, seni kendi fotoğrafından daha iyi ifade edebileceğini düşündüğün bir şeyler koymak.
Mesela böyle bir şey. O zamanlar fotoğraf yarıştırmak yoktu; tek derdimiz kendimizi ifade etmek, birilerine mesaj vermek ya da laf sokmaktı.
10. Trip atmak için cümle kurmak yerine; dev bir hizmet olan “Hıh” ifadesini kullanmak.
Herhalde o kadar ifadenin içinde en çok kullanılanı buydu. Hıh sayesinde hem birbirinize trip atabiliyor hem de birbirinizle cilveleşebiliyordunuz. Hatta tamamiyle bu ifadeyle bütünleşmiş arkadaşlarımız vardı.
11. Nedensiz bir şekilde MSN hack’lemek ya da hack’letmek.
O zamanlar herkes hacker’dı tabii… Siz yapamasanız bile listenizde bunu yapmayı bilen birileri oluyordu. Öyle hacker dediysek gözünüzde büyütmetin. Bu arkadaşlar gizli soru üzerinden şifre değiştiriyorlardı. Örneğin birisinin gizli sorusu ‘Hangi üniversitede okudun?’ oluyordu, hacker arkadaş bu kişiye hangi üniversitede okuduğunu soruyup onun şifresini değiştiriyordu. 🙂 Bi’ de bu işleri bilmeyenler şifre yazarak tahmin etmeye çalışıyordu. İçimize şeytan kaçmış herhalde, ne işlerle uğraşıyormuşuz. 🙂
12. Robot Spleak’le yazışmak; yazışmaktan ziyade küfür etmek.
Türkler neden Siri’ye küfür ediyor merak ediyorsanız MSN yıllarına dönmeniz gerekir. Herhalde aramızda [email protected] adresini ekleyerek MSN robotuyla konuşmayan yoktur ya da küfür etmeyen mi desek?
13. Farklı MSN temaları kullanmak, isteğe bağlı temalar yaratmak.
O zamanlar çeşit çoktu, isteyen MSN’in hazır temalarını kullanabiliyor; isteyen de fotoğraf yükleyerek kendisine özel bir tema oluşturabiliyordu. Konuşma pencerenizde evinizde gibi hissedebiliyordunuz.
14. Yazışırken; harf başına para ödüyormuşsun gibi tasarruf etmek.
-Nbr?
+ii, sn?
-Bnde ii. Npysn?
Türk dilini zor zamanları, ah ahhh!
15. Şimdilerde tek tuşla yaptığımız ekran görüntüsü alma olayını, o zamanlarda fotoğraf çalma hilesi diye yutturmak.
‘Ya Ali fotografımı nasıl çaldın?’ nidalarının havada uçuşması mı dersiniz, yoksa birisi fotografını çalacak diye onu engellemek mi dersiniz; üüüf! O zamanın gizli silahı fotoğraf çalmaktı. Fotoğraf çalan kişi internetin, bilgisayarın altından girip üstünden çıkmış izlenimi yaratırdı. Kısacası hacker’dı o hacker!
16. Karşıdakini bildirim ile sinir etmek için her kelimeden sonra enter’a basmak.
Az mı çektik bu tiplerden? İletişim kurmak zorunda olmasak bir engellik canları vardı ama insanın eli mahkum!
17. MSN’de durumunu sürekli meşgul yaparak aşırı cool olmak.
Şimdilerde cool’luk elde etmek için koyduğumuz o muhteşem fotograflar, muhteşem paylaşımlar… Bir de MSN’de sürekli olarak durumu meşgul olan tipler. Allah aşkına söylesenize; kim daha cool? Bu söylediğimizi MSN kullanmış o efsanevi nesil çok iyi anlayacak. O zamanlar insanlar ikiye ayrılırdı, meşgul olanlar ve olmayanlar. Çünkü MSN’de durumunuzu meşgul yaptıysanız, gerçekten meşgulsunuzdur. Ve bu çok cool’dur!
18. Telefon numarası istemek de neymiş; daha zoru var: MSN adresini istemek.
‘Burası kasıyor MSN var mı?’ Hatırladınız mı bu cümleyi? Yani bu, bir adım daha yaklaşmanın eş anlamlısıydı. Hatta yüz yüze görüşmek kadar özel bir durumdu. Diğer mecraların kastığı falan da yoktu.
19. MSN paralı olacak mı, olmayacak mı?
Toplu mesaj döneminin krallığını yaşadığı dönemlerden bahsediyoruz. Bu toplu mesajlar, MSN’de de sıkça geziyordu. Ve bu mesajlardan bir tanesi de, MSN paralı olacak safsatasıydı. Yıllarca bekledik paralı olacak mı olmayacak mı diye. Tam bir sazan avıydı yani. Dönemi ‘Mesajı 10 kişiye gönder MSN’ni ücretsiz olsun kullanıcıları’ da cabasıydı tabii ki.
20. Benim şimdi çıkmam lazım deyince gerçekten MSN’den çıkmak.
Evet bir zamanlar, internet de edepli adaplı bir yerdi. Şimdilerde ‘Ben uyuyorum’ deyip 24 SAAT WhatsApp’ta online olanları düşününce; dediğimiz durum resmen bir incelikti. Kişi ‘Benim çıkmam lazım’ dedikten sonra en hızlısından MSN’den ayrılır, eğer işi uzadıysa söylediği kişiye ayıp olmaması için çevrimdışı olarak takılırdı.
21. Güven kazanma dönemi: Cam açalım mı? İlk sen, sonra ben?
Bir zamanlar, karşıdakinin güvenini kazanmak işte bu kadar basitti!
22. İnsanlar ikiye ayrılır: Mesene ve emesen diyenler.
Eğer karşıdaki kişi emesen diyorsa şu cümleyi duymanız olasıydı: “Emesen yok mesene versem olmaz mı?”
23. Gecenin bir yarısı alakasız kişilerle grup konuşması oluşturmak.
Bu tip insanlar, gecenin bilmem saat kaçı, birden konuşmaya tüm listeyi eklerdi. Muziplik mi yoksa başka bir şey mi bilemeyeceğiz. Bu toplu konuşmada birbiriyle konuşmak istemeyenler mi dersiniz, kanlı bıçaklı olanlarlar mı dersiniz; daha neler neler! E tabii şey de var, Ali ve Ayşe’yi konuşmaya alıp aralarını yaptıktan sonra konuşmadan ayrılan Ceren. 🙁
24. “Virüs loading”…
Bu ifadeyi hatırladınız mı? Kişi, bu tarz bir ifade gönderirdi ve karşıdaki kişi ‘Aha hapı yuttuk! Galiba bilgisayarıma virüs yükleniyor. Naptın lan naaaaptın!’ diyerek tepki verirdi. Güzel sakaymış.
MSN kapandı, SKYPE oldu; aynı yıllarda Facebook çıktı, ortalığın tadı tuzu kalmadı…
MSN yılları çok ama çok özel yıllardı. Neden mi? Çünkü sanal dünyanın ve reelin ayrımının anlaşılmadığı yıllardı. Ekranda açılan öpücük ifadesinde gerçekten öpüldüğümüzü zannediyorduk, titreşim gönderildiğinde kişiyi karşımızda hissediyorduk; mikrofonlu, kameralı konuşmak teknolojinin son noktasıydı. Yani şimdi geriye dönüp bakınca küçücük teknolojik gelişmeler bizi heyecanlandırıyordu. Gelişmekte olan sanal dünyanın önemli yıllarıydı. MSN, ne ICQ, Kelebek, mIRC kadar anonim ne de Facebook kadar yeniydi. MSN işte oydu! Tam ortada bir yerdeydi! Özeldi, samimiydi. Şimdi aynı şekilde tekrardan başlasa, birkaç yenilik ile keyifle vakit geçirebilecek birçok insan var; bundan eminiz. Ah be Microsoft! MSN’i kapatıp Skype’ı öne çıkarmak yanlış hamleydi! Yanlıııış!