1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nda, Gazete Şujin sayesinde bir kadının 16 yıldır cinsiyetçi düzene meydan okuduğu hikayesiyle tanıştık. Çalıştığı yerde, onun işini sadece erkekler yapıyor. Emeğinin karşılığını ise elbette tam anlamıyla alamıyor. Çalışma koşullarından bahsetmiyoruz bile… Ama onu hiçbir şey yıldırmıyor; çünkü o, emeğine sahip çıkıyor.
Müjde Ünsal’ın da dediği gibi “Emeğin kadını erkeği olmaz” diyor ve tüm emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyoruz! İşte bu özel kadının anlamlı hikayesi.
Müjde Ünsal isimli bu kadın, 16 yıllık bir ayakkabı ustası. Ve Adana’daki ayakkabı atölyelerinde çalışan tek kadın.
Adana’nın Seyhan ilçesinde bulunan Büyük saat çevresinde birçok ayakkabı atölyesi mevcut. Hatta bu yer “Ayakkabıcılar Çarşısı” olarak biliniyor. Ve buradaki atölyelerin tamamı erkek çalışanlardan oluşuyor. 32 yaşındaki Müjde Ünsal, işte hiçbir kadının çalışmadığı hatta içeri dahi girmediği bu yerde, tam 16 yıldır ayakkabı ustalığı yapıyor.
Müjde “Emeğin kadını erkeği olmaz, bu ayrımları yıkmak için zor olanı seçtim” diyor ve ekliyor: “Yerleşik tüm algıları yıkmanın zamanı geldi. Her alanda çalışmalı ve emeğimize sahip çıkmalıyız”
Müjde, bu işe başladığında önceleri çok zorlanmış. Ama zamanla tüm cinsiyetçi algıları kırmayı başarmış. Asıl dile getirdiği nokta ise bu zorluklar değil; kötü çalışma koşulları. İşini severek yaptığını söyleyen genç kadın, haftada 6 gün çalıştığını, sigortasının olmadığını söylüyor. Ayrıca işyerinde çalıştıktan sonra evde başlayan mesaiye, şu sözleriyle dikkat çekiyor:
“İşten çıktığımda eve gidiyorum ayrı bir mesai başlıyor. Çocuk bakımı, yemek yapmak bu işlere de bakmak zorundayım. Oysa erkeklerin işi buradan çıktıktan sonra bitiyor. Sistem bize birde evde iş yüklemiş. Ama ne olursa olsun çalışmaktan işimi yapmaktan ve kendi ekmeğimi kazanmaktan asla vazgeçmem.”
Yaptığı zorlu iş, bu genç kadını hiçbir zaman yıldırmamış. Sonuna kadar emeğini kazanmak konusunda da oldukça kararlı.
Ancak güvencesiz ve kötü koşullarda çalışmak elbette onu zorluyor. Müjde, şu sözleriyle durumu en net şekilde açıklıyor:
“İşimi severek yapıyorum ama koşulları kötü. Haftada 6 gün çalışıyorum, sigorta yok, bizim asıl sorunumuz kadın ya da erkek, emeğin sömürülmesi ve emekçilerin hakkının yenilmesidir” diye belirtiyor.”