Cumhuriyet Döneminin İlk Kadın Türk Doktoru: Safiye Ali

Varlığıyla ilham veren veya yaptıklarıyla ilklerin sahibi olan kadınların başarı hikayelerine yer verdiğimiz “O Kadın” kategorimizde bugün, ilk kadın Türk doktor Safiye Ali’nin başarı öyküsünü anlatacağız. İşte Safiye Ali kimdir sorusuna detaylı bir cevap olabilecek bir yaşam hikayesi.

Cumhuriyet Döneminin ilk kadın doktoru Safiye Ali, 2 Şubat 1891 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi.

Babası Ali Rıfat Paşa, Sultan Abdülaziz ve II. Abdülhamit’in yaverlerinden biriydi. Annesi ise Şeyhülharem Hacı Emin Paşa’nın kızı olan Emine Hasene Hanım’dı. Dedesi Hacı Emin Paşa, Şamlıydı ve 17 yıl boyunca Mekke şeyhülislamlığı yapmıştı.

Balkan Harbi’nden çok etkilenen Safiye Ali, doktor olmaya Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde okurken karar verdi.

Safiye Ali, küçük yaşta babasını kaybedince, kendinden büyük üç kız kardeşi ve annesiyle birlikte dedesinin Valideçeşme’deki konağına taşındı. Ve çocukluğunu da o konakta geçirdi. Balkan Harbi sırasında Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ne gidiyordu. Ve doktor olmak istediğine karar verdi.

Ardından eğitim Bakanı Şükrü Bey tarafından kendisine verilen devlet bursu ile Almanya Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesine gitti. Eğitimini tamamladığı 1921 yılında ise, Bavyera’daki tek Türk olarak girdiği doktorluk sınavında birincilik elde ederek mesleki hayata giriş yaptı.

Bir yandan tıp eğitimi alırken, bir yandan da felsefe ve tarih dersleri aldı, Alman doktorların yanında pratik yaparak kendisini geliştirmeye çalıştı. Safiye Ali, diploma tezini “Bebeklerde İç Pakimenenjit Kanaması” hakkında yazdı ve 1921 yılında girdiği sınavda 1. olarak İstanbul’a geri döndü. İstanbul’da geçirdiği 6 haftadan sonra, tekrar kadın ve çocuk hastalıkları uzmanlık eğitimi için tekrar Almanya’ya gitti. Ve burada Dr. Ferdinand Krekeler (Ferdi Ali) ile evlendi.

Kendi ülkesinde doktorluk yapmak isteyen Safiye Ali, 1923 Haziranında “Türkiye’nin ilk kadın doktoru” olarak çalışma izni aldı. Ve ilk muayenehanesini de Cağaloğlu’nda açtı.

O dönemde tüm doktorlar, gazeteye ilan vererek isimlerini duyurmak zorundalardı. Safiye Ai de, bu şekilde adını duyurdu.

Safiye Ali, bir yandan muayenehanesinde hekimlik yaparken bir yandan da ilk kız tıp okulunda jinekoloji ve obstetrik dersleri verdi. Böylece kendisi sadece “ilk kadın doktor” unvanının değil, “ilk kadın akademisyen” unvanının da sahibi oldu.

Sürekli kendisini geliştirmeye çalışan bu genç doktor, anne sütünün besleyiciliğini savunuyordu. Bu yüzden bu konuda pek çok çalışma gerçekleştirdi. Anneleri emzirmeye teşvik eden eğitimler düzenledi, Süt Damlası Bakım Evleri sayesinde tüm çocukların süte ulaşmasını sağladı, sütten kesilmiş çocuklar hakkında bilimsel çalışmalar yürüttü, ihtiyaç sahibi genç annelere kundak, bez gibi yardımlar sağladı.

Artık alanında uzman bir doktor olan Safiye Ali, “kadın” bir doktor olmanın getirdiği zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı. Sırf kadın olduğu için ona düşük ücretler teklif edenler oldu; ama o her zaman “eşit iş eşit ücret” ilkesine bağlı kalmayı tercih etti.

Ülkemizin gururu bu başarılı kadın, 3 büyük uluslararası kongrede bizi temsil etti.

Ülkemizi temsil ettiği Londra Kadın Doktorlar Kongresi’nde, ülkesindeki tek kadın doktor olduğu söylendiğinde, bu söze karşı çıkarak, “Ben burada halihazırdaki kadın doktorları değil, yakın bir vadede yetişecek olan kadın doktorları temsil ediyorum” dedi.

İstanbul’daki ebe mektebinin geçmişinin 75 yıl öncesine dayandığını ve ülkesindeki tıp eğitiminin İngiltere’deki 6 aylık eğitimin aksine 2 yıl olduğunu, kibar bir dille dünyaya anlattı.

Yaşamı boyunca pek çok insanın hayatına dokunan ve başarılarıyla ülkemizi gururlandıran Safiye Ali, kendisine göğüs kanseri teşhisi konulmasının ardından Almanya’ya yerleşti ve 1952 yılında burada hayatını kaybetti…

Varlığıyla herkese ilham olan ve tıp alanında ülkemizdeki kadınları cesaretlendiren Safiye Ali’yi saygı ve minnetle anıyoruz.

İLGİLİ YAZILAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -

SON YAZILAR