Ana Sayfa Moda Hayatımıza Yerleşmiş 8 Moda Trendi Ve Onların Hiç Bilmediğiniz Tarihleri

Hayatımıza Yerleşmiş 8 Moda Trendi Ve Onların Hiç Bilmediğiniz Tarihleri

0
Hayatımıza Yerleşmiş 8 Moda Trendi Ve Onların Hiç Bilmediğiniz Tarihleri

Daha önce hiç erkek gömleklerindeki düğmelerle, kadın gömleklerindeki düğmelerin aynı tarafta olmadığını fark ettiniz mi? Ya da 2. Dünya Savaşı’nın kadınların epilasyon alışkanlıklarını nasıl değiştirdiğiyle ilgili bir fikriniz var mı?

Bu garip soruları neden size yönelttiğimizi merak etmeye başladınız bile, değil mi? Evet, öyle olduğunu biliyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz şeylerin nedeni, sadece moda dergilerinde yazılmış bazı kurallar değil. Bazen savaş gibi ciddi olaylar ya da ciddi düşünceler de, insanlar üzerinde etkili olarak giyim tarzlarını etkileyebilir. Yani aslında, birçok modern moda trendinin arkasında büyüleyici bir geçmiş var!

Şaşırmaya hazırsanız, başlayalım.

1. Kadınlar neden bacaklarını tıraş ederler?

Kadınlar, her zaman bacaklarını tıraş etmiyorlardı. Zamanının trend öncüsü olan Kraliçe I. Elizabeth’in döneminde, kadınlardan vücut tüylerini tıraş etmesi beklenmiyordu. Sadece o dönemin moda uzmanları, kadınların yüzlerinin daha fazla ortaya çıkması için kaşlarını almaları gerektiğini söylüyordu. Ama bacak kılları için böyle bir gereklilik söz konusu değildi.

Peki, bu durum neden değişti?

2. Dünya Savaşı sırasında hükümet, naylon imalatını ordu ihtiyacı için kullanmak zorundaydı. Bu nedenle kadınlar naylon çorap sıkıntısı çektiler. Bu kıtlık yüzünden de bacaklarını açmak zorunda kaldılar. Ve sosyal açıdan kabul edilebilir sayılabilmesi için bacaklarını tıraş etmeye başladılar. Savaşın ardından etek boyu kısaldığı için de, bu eğilim yaygın bir hal aldı.

2. Neden kızlara pembe, erkeklere mavi giysiler giydirilir?

Bir bebek dünyaya geldiğinde, masa örtülerinden peçetelere kadar her şey bebeğin cinsiyetine bağlıdır. Yani bebek erkekse tüm bunlar mavi, kızsa da pembe olacak şekilde ayarlanır. Bunu ritüeli hepimiz biliyoruz, değil mi? Ama bu, her zaman böyle değildi.

Tarihçilere göre, altı yaşından küçük çocuklara genelde beyaz giysiler giydirilirdi. Bunun nedeni ise, beyazın ağartılabilmesi; yani oldukça pratik bir kullanımı olmasıydı. Ama 1900’larda renkler, cinsiyet göstergesi olarak kullanılmaya başladı. Ancak renkler, yine de bugünkü anlamlarına gelmiyorlardı. Hatta 1918 yılında popüler bir moda dergisi, şunu ilan etti:

“Erkekler için genel kabul gören renk pembe, kızlar içinse mavidir. Çünkü pembe daha kararlı ve daha güçlü bir renktir. Mavi ise daha narindir; yani kızlar için daha uygundur.”

Yani renk konusunda aslında belirgin bir eğilim söz konusu değildi. Ancak 1985 yılına gelindiğinde, anne ve babaların çocuklarının cinsiyetini öğrenmelerine izin veren testlerin çoğalmasıyla birlikte her şey değişti. Ebeveynler, bekledikleri bebeklerin cinsiyetini öğrendikçe, kız veya erkek çocukları için alışveriş yapmaya başladılar. Perakendeciler de satışlarını arttırmak için giyecekleri bu şekilde bireyselleştirdiler.

3. Kadın ve erkek gömleklerinin düğmeleri neden farklı taraflardadır?

Genelde erkek gömleklerinin düğmeleri sağda, kadın gömleklerinin düğmeleri ise solda bulunur. Ve bunun tarihsel bir nedeni vardır. Bir kadın giyim markası olan Elizabeth & Clarke’nin yaratıcısı Melanie M. Moore şöyle diyor:

“Düğmeler 13. yüzyılda keşfedildiğinde, çoğu yeni teknoloji gibi çok pahalıydı. Zengin kadınlar o zamanlar giysilerini kendileri giymezlerdi. Bu iş, hizmetçilerinin sorumluluğundaydı. Ve çoğu insanın sağ elini kullanması nedeniyle, gömleğin düğmelerinin rahat iliklenmesi için düğmeler sol tarafa dikilirdi.”

Erkek gömleklerine gelince, moda tarihçisi Chloe Chapin bunun askeri bir nedeni olduğu söylüyor. Gömleğin içine sıkıştırılmış bir ateşli silaha daha kolay ulaşılabilmesi için o tarafta bir şey olmaması daha pratikti. Bu nedenle de düğmeler sağ tarafa dikilirdi.

4. Erkekler neden yüksek topuklu ayakkabı giymezler?

Birçok kuşak için, yüksek topuklu ayakkabılar, kadınsı güzelliğe işaret ediyordu. Ama bir zamanlar, yüksek topuklu ayakkabılar erkek kıyafetlerinin de temel bir parçasıydı.

Toronto’da bulunan Bata Ayakkabı Müzesi’nden Elizabeth Semmelhack, “Yüksek topuk, yüzlerce yıldır Yakın Doğu’da binicilik ayakkabısı olarak giyildi. Askerler ayağa kalktıklarında topuklar, onların yay ve oklarını daha etkili bir şekilde vurabilmesi için duruşlarını sağlamalarına yardımcı oluyordu” diyor.

15. yüzyılda, İran-Avrupa kültür alışverişi arttıkça, Avrupalı aristokratlar zenginliğin sembolü olarak yüksek topuklu ayakkabıları benimsediler. Semmelhack’e göre, seçkinler ayrıcalıklı konumlarını sergilemek için daima pratik giysiler kullanıyorlardı. Ancak cinsiyet ayrımcılığı, kadınların rasyonel varlıklar olarak görülmesini engelledi.

Pratiklik konusunda bir değerlendirme getiren Aydınlanma dönemine hızlı ilerlemek için, erkekler pratik olmayan yüksek topuktan vazgeçmeye başladılar. Semmelhack, daha sonra da, kadınların arzulanabilirliğinin yüksek topuk gibi mantıksız stil seçimlerine bağlandığını ileri sürüyor.

5. Kadınlar neden tırnaklarına oje sürerler?

Manikürün yeni bir olgu olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Dünyanın en eski manikür setinin 5000 yıldan daha eski bir döneme ait olduğunu biliyor muydunuz? Seti üreten eski Babiller, tırnak bakımına olan düşkünlükleri ile biliniyorlardı.

Ming Hanedanı seçkinleri, tırnaklarını boyamak için yumurta beyazı, jelatin ve kauçuk karışımı kullanarak çeşitli tırnak cilaları yapıyorlardı. İngiltere’de, döneminin moda ikonu olan Elizabeth, bakımlı tırnakları ve güzel elleri nedeniyle büyük beğeniyle karşılanıyordu.

New York Metropolitan Sanat Müzesi’ndeki Kostüm Enstitüsünde araştırmacı olan Suzanne Shapiro, uzun tırnakların seçkin bir sosyal statüye işaret ettiğini belirtti. Ancak Shapiro, tırnak akımlarının gelip geçici olduğunu söyledi. 1920’li ve 30’lu yıllarda Fransız manikürü revaçtaydı. Ancak 1960’lı yıllarda kadınlar daha doğal bir görünüm tercih ederek tırnaklarını nadiren boyamaya başladılar.

6. Uzun saç, neden sadece kadınlarda olması beklenen bir şeydir?

Saç trendleri zaman içinde sürekli olarak değişiklik gösterirken; bin yıllardır sabit kalmayı başaran tek şey, kadınların uzun saçlı olması beklentisi oldu. Uzun saçlı Afrodit tasvirinden; Aziz Paul’un Korintlilere, “Bir kadın uzun saçlıysa, bu onun için bir şan şöhrettir” diye yazdığı mektuba kadar; bu düşüncenin birçok kanıtı bulunuyor. Yani tarih, saçlar konusunda her zaman kadınların erkeklerden daha uzun saçlı olduğunu söylüyor. Peki ama neden?

Yale’de eski patoloji ve dermatoloji profesörü Stenn’e göre, saç çok iletişimsel bir şey. Cinsellik, dini inançlar ve güç hakkında çeşitli mesajlar gönderiyor. Özellikle, uzun saçların sağlık ve serveti ifade edebildiğine inanıyor.

Stenn, “Uzun saçlı olmak için sağlıklı olmalısınız” diyor. “Uzun saçlara sahip olmak için iyi beslenmeli, egzersiz yapmalı; yani bir bakıma bunları yapmak için bir servete sahip olmalısınız.”

7. Neden evlilik yüzüğü, “yüzük parmağı”na takılır?

Evlilikle birlikte nişan yüzüğü, gelin için de damat için de, sol elin dördüncü parmağına kayar. Peki bu yüzükleri, neden yüzük parmağımıza taktığımızı hiç düşündünüz mü?

Bu gelenek, Roma dönemine kadar uzanıyor. Romalılar, kalpten gelen bir damarın doğrudan yüzük parmağına uzandığına inanıyorlardı. Ve bu damara “Aşkın Damarı” adını vermişlerdi. Bu yüzden de yüzük için o parmağın uygun olduğunu düşünüyorlardı. Ne kadar romantik değil mi?

Ancak modern bilim, bütün parmaklarımızın kalbimizdeki damarlarla bir bağlantısı olduğunu kanıtlamıştır.

8. Kadınlar neden koltuk altlarını tıraş ederler?

Kadınlar ve erkekler, binlerce yıldır birbirlerinin koltuk altı tüylerini görüyorlardı. Öyleyse neden kadınların yaklaşık yüzde 95 koltuk altlarını tıraş ediyor?

Bunun için 1915 Harper’s Bazaar reklamına teşekkür ediyoruz. Çünkü o zamana kadar, kadınlar gür koltuk altı tüyleriyle mutlulardı. Ancak bu reklam, kadınlara kolsuz elbiselerden sonraki en önemli şeyin “sakıncalı koltuk altı tüyleri” olduğunu söyledi. Reklamda genç bir kadının kolsuz bir elbiseyle çekilen bir fotoğrafı bulunuyordu. Kolları başının üzerinde duruyordu ve koltuk altları tıraş edilmiş bir şekilde apaçık ortadaydı.

Birkaç yıl içinde buna teşvik eden reklamlar çoğaldı ve doğal koltuk altı tüyleri, utanç verici bir şey haline geldi.

Yararlanılan Kaynak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz